Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Habertürk’e konuk oldu.
Bugün açılışı yapılan 1915 Çanakkale Köprüsü ile ilgili merak edilenleri Mehmet Akif Ersoy soruyor, Bakan Karaismailoğlu yanıtladı.
Bakan İsmailoğlu’nun konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Bugün özel bir gün. Bu özel günün Çanakkale’de olması hem böyle muhteşem bir eseri, dünyanın gıpta ile baktığı eseri Türkiye’ye kazandırmak çok önemli. 1915 Çanakkale Köprüsü ve arkasında 100 kilometrelik otoyol var. Mevcut yolu 40 kilometre uzattık. Burada sadece ulaşım aracı feribottu. O da hava, iklim koşulları, deniz ne kadar müsaade ederse o kadar vardı. Ayrıca kuyruklar vs. Yarından itibaren bu yolculuk 6 dakikaya düştü. Projeyi 5,5 yıl olarak planlamıştık. Olağanüstü çalışmayla planlanandan 1,5 yıl önce bitirdik. Bir 10 yıllık hazırlık aşaması geçti. Sonucunda bugün en mutlu günlerimizden birini yaşıyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü’nü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu’nu tüm dünyanın hizmetine sunduk. Biz dünyanın en büyük köprüsünü yapmaya niyetlenmiştik. Yolumuzun uzun olduğunu biliyorduk ama yılmadık. Covid-19 sürecinde proje başlamıştı proje ama onu fırsata çevirdik. Bu projenin içerisinde binlerce matematik formülü var. Simgelerin köprüsü bu köprü. Bütün bakanlıktaki, diğer önceki bakan arkadaşlarımızın abilerimizin çok büyük emekleri var. Sürekli istişare ettik, süreci yerinde denetledik. Bütün dünyaya ilham olacak proje kullanıldı. 177 bin ton çelik kullanıldı. 220 metre küp beton kullanıldı. Önce zemini hazırladık. Suyun Avrupa tarafında 35 metre, Asya tarafında 45 metre olan su derinliğinin altında zemini güçlendirmek gerekiyordu. 368 kazık çaktık ve zemini güçlendirdik. Suyun dibinde adeta kazık tarlası oluştu. Önce kuru havuzlarda betonları hazırlıyorsunuz, suyla onları yüzdürüyorsunuz, hazırladığımız kazık tarlasına yerleştiriyorsunuz.
Burada özellikle tecrübeli mühendislerin yanında yeni mezun mühendis arkadaşlarımız da oldu. Onlar da bilgi tecrübe kazanıyorlar. Direklerimizi yaptık sonra askı halatları yapmamız gerekiyordu. 162 bin çelik kablo kullanıldı. Bu dünyanın çevresini 4 defa dönmek demekti. Daha sonra çelik tabliyeleri yerleştirdik. Burada 110 kilometre saate kadar ulaşmış rüzgar hızı olduğunu öğrendik. Tam 280 kilometre dayanıklı köprü inşa ettik. Aralarında boşluk bıraktık, rüzgarın köprüye vereceği hareketi önlemek için. Depreme dayanıklı olması için alttaki kazıklar ona göre hesaplandı. Dünyada olabilecek bütün depremlere karşı güçlü bir köprü ortaya çıkardık. 318 metre suyun üzerinde bir köprü oldu. Seyit Onbaşı’nın simgesel top mermileri de olacak. 2023’de Cumhuriyetimizin 100. yılına ithafen 2023 açıklıkta oldu. Bütün siyasi partileri davet ettik. Temsilci gönderenler oldu, gelmeyenler oldu. Vatandaşlarımızla son yılların en görkemli açılışını yaptık. Hakikaten yakışır bir açılış oldu.
Burada böyle bir proje var. Sonuçta bunu bakanlığımızda uzmanlar hazırlayıp, projelendirdi. Bunun tabii ki yapım bedeli olacak. 100 kilometrelik Malkara-Çanakkale Otoyolu ve bir köprü yapılacak. Bunun için açık ihaleye çıkıyorsunuz. Firmalar teklif sunuyor. Bunu bir kişiyle konuşmuyorsunuz.En uygun teklifi kim vermişse anlaşma yapıyorsunuz. O firmada dışarıdan finans kuruluşundan kredi bularak projeye başlıyor. 2 milyar 545 milyon Euro ile işe başlandı. Bunun bir işletme süreci vardı. 12 yıl burayı işletecek. 2 milyar 545 milyon Euro’nun 12 yılda geri dönmesi için finansal model var tabii ki. Siz bir ev alacaksınız, o kadar paranız yok diyelim. Ama o eve ihtiyacınız var. Bankaya gidiyorsunuz. Diyor ki, “10 lira karşılığında 30 ay verirsen diyor”. Siz de gidip kiracı buluyorsunuz. 30 ay sonra o ev senin oluyor. O ev senin işyerine yakınsa zaman ve yakıt maliyetlerin de düşüyor. Burada 12 yıl işletecek firmanın işletme maliyetleri de ona ait. Tam 300 kişi çalışacak. Bakım onarım giderleri, elektrik aydınlatma, asfalt bakımları yıllık 600 milyon lira. 12 yılda işletmeci bunu kendisi karşılayacak. Buradaki araç sayısına takılmayalım. Önemli kesimini kullanıcıdan alıyoruz. Geri kalan kiracı sistemi gibi devlet olarak karşılamak durumundayız. 12 yıl sonra işletmeci burayı devlete teslim edecek ve devletin malı olacak. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 2027 yılında bitiyor sözleşmesi.
Asıl olan araç sayısı değil, 2 milyar 545 milyonun geri dönüşünün finansal modeli. Bu ihtiyaç mı? İhtiyaç. Bolu Dağı Tüneli 17 yıl sürdü. Onu 10 yıl vatandaşımızın kullanmamasının zararı 400 milyon Euro’dur. Vatandaş daha uzun yoldan giderek para, zaman harcadı, can ve mal kaybına neden oldu. Bu ülkede birinin yaptığı projeyi torunun göremediği projeler var maalesef. Mesela 1970’de 1. Boğaz köprüsü o zaman da eleştiri zihniyetin ağabeyi veya babaları aynı şeyi söylüyorlardı. Kamu Özel İşbirliği imkanı olsaydı o zaman da orası yap-işlet-devret yapılırdı. Anadolu’daki bütün yatırım projeleri iptal edildi ve Anadolu gelişemedi o zaman. Türkiye genelinde 69 bin kilometreyi işletiyoruz. Vatandaşlarımız hepsini kullanıyorlar mı? Kullanıcıdan bunun bedelini aldığınızda kullanmayanın da hakkını ödemiş oluyorsunuz.
Biz ülkemizin büyümesini, gelişmesini istiyoruz. Siz saatlerinizi feribotlarda harcarsanız buraya yatırım yapılmaz, ihracat artmaz. Biz bölgesel kalkınmadan bahsediyorsunuz. Yollar akarsu gibi gittiği her yerde hareketi, istihdamı arttırıyor. Malkara-Çanakkale Otoyolu, yolu tam 40 kilometre kısaltıyor. Daha fazla akaryakıt ve zaman harcanıyordu. Bu köprünün Türkiye ekonomisine katkısı yıllık 410 milyon Euro’dur. Turizm şehirlerimiz artık Avrupa’dan gelen turist, gurbetçi ve vatandaşlarımız tam bir koridordan Batı Akdeniz’e kadar inebilecekler. Ayrıca burası lojistik bir koridor oluşturacak. Bu tedarik zinciri ne kadar hızlı olursa üretim o kadar artacak. Kamyoncu daha hızlı malı teslim edince tekrar geri dönecek.
440 kilometrelik Kuzey Marmara Otoyolu, ondan sonra İstanbul-İzmir Otoyolu, şimdi Çanakkale-Malkara’yı yaptık. Ayvacık tünellerini bitiriyoruz. Malkara-Tekirdağ arasında bir parça kalıyor. Onun da ihale çalışmaları yapılıyor. Mevcut yolu kullandığınızda İstanbul-Çanakkale arasını 2 saatti bulmadan gidebiliyorsunuz. İstanbul-Çanakkale arası bu yolla beraber 2 saate düştü.
Bu projeleri ya klasik ihale ya da yap-işlet-devretle yapacaksınız. Bizim bütçemiz, kaynaklarımız belli. İki projeyi de aynı anda yapabiliyorsunuz yap-işlet-devlet yönetimiyle. Biz bütçemizin yüzde 80’iyle klasik ihaleleri yapıyoruz. Yap-işlet-devletlerin oranı yatırım bütçemizdeki oranı yüzde 20’dir. Bunlar büyük projeler tabii. İstanbul Havalimanı, ekonomik değeri sıfır olan bir alan. Yatırımcıya ihale ettik. Devletten 1 kuruş çıkmadan yatırımcı 10 milyar Euro yatırım yaptı. İşletme dönemi içerisinde devlete kira ödeyecek yatırımcı. Antalya Havalimanı’nı yaptık. Devletten 785 milyon Euroluk para çıkması gerekiyordu yatırım için. Biz bunu devletten 1 kuruş çıkmadan yaptık. 2025 yılından sonra devlete gelir getireceğiz. 8,5 milyar Euroluk’un bedelinin yüzde 25’ini peşin alıyoruz. Karayollarında da bu projeler yapılacak tabii ki. Havalimanından aldığınız gelirleri torba yaparsanız zaten birbirini dengeleyecek.
2 yıldır pandemi sürecini yaşıyor dünya. Hareketler, seyahatler kısıtlandı. O olmasaydı projenin ilk yıllarında direk gelir sağlayacaktık. 2030’dan sonra bunlar direk devletin bütçesine gelir olarak kaydediliyor. 2040’da artık Ulaştırma Altyapı Bakanlığı devletten, bütçeden kuruş almadan, bu projeden kazanacağı gelirle kendi bütçesini üretecek. Tabii ki Anadolu’da ihtiyaç olan başka projelere harcanacak bu bütçe.
1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu. Burada iki tane Koreli firma var. Diğer iki Türk firması dünya ölçeğinde büyük firmalar. Hatta bunlardan bir tanesi eski CHP milletveki. Bu büyüklükteki işleri yapabilecek Türkiye’de 30’un üstünde müteahhit var. Şu anda CHP’de milletvekili olanlar var. İhale usülleri belli. Bütün kapasiteli insanların girip alabileceği ihaleler bunlar. Bu projeleri alıp yurt dışından finansı alacak firmalar var. Yap-işlet-devrete bundan sonra da devam edeceğiz. Fizibilitesi uygun ama bütçemle Anadolu’da da başka projeler yapmam gerekiyor. Devlete yük getirmemem için yapıyorum ben bunu. Devam eden yap işletler var. İstanbul’da Mahmutbey yolu var. O da yap işlet devletle yapılacak. Devletin kasasından 800 milyonu buraya ayırırsam Anadolu’daki projeyi ertelemek zorunda kalacağım.
Dünyanın ilklerinden birisiyiz biz. Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul-İzmir, Ankara-Niğde Otoyolu dünyada sayılıdır. Covid-19 salgın sürecinde Amerika altyapı eksikliğini gördü. 2 trilyon dolarlık altyapı reformunu açıkladı. Yüzde 90’ını kamu özel işbirliğiyle yapıyor. Dünyada 130’a yakın ülkede bu yöntem kullanılıyor. Türkiye Avrupa’da üçüncü dünyada onüçüncü sıradadır. 2034 yılında işletmeci burayı devlete teslim edecek ve gidecek. Bütün bakımlarını yaparak tabii ki. Burada uluslararası finans alınarak buraya gelindiği için döviz cinsinden yapılıyor buradaki yatırımlar.
Bundan sonra açılışlarla geçecek. Nisan’ın başında Tokat Havalimanı’nı açıyoruz. Rize-Artvin havalimanını yapıyoruz. İstanbul’daki metroları açmaya başlayacağız yaz aylarında. Kağıthane-Gayrettepe’yi yaz ayında açacağız. Göktürk-Kemerburgaz’ın içinde olduğu kesimini yazın açacağız. Gayrettepe-Beşiktaş’ı yıl sonunda planlıyoruz. Pendik’ten Sabiha Gökçen Havalimanı’nı metroya bağlıyoruz. Çam Sakura Şehir Hastanesi’nin metroya ulaşımını sağlıyoruz. Bunları yaz aylarında yapacağız.
Yıl sonunda Marmara, Halkalı, Başakşehir, İstanbul Havalimanı hattını yapacağız. Zigana Tüneli’ni Avrupa’nın en uzun tüneli. Yüksek Hızlı Trenlere yatırım bütçesinin önemli bölümünü ayırdık. Lojistik anlamda da kullanacağız. Ankara-İzmir’in çalışmaları bitti. Polatlı-Uşak arasını 2024’te bitirmeyi hedefledik. Bursa 2025’de bitecek inşallah. Dava devam ediyor. Söylenen yalanlar yanlarına kalmayacak. Sayın Kılıçdaroğlu’na dava açtım. Süreç mahkemede. Mersin-Adana-Gaziantep’i bitirmeye çalışıyoruz. Ankara-Sivas, Kapıkule-Halkalı arası devam ediyor. Halkalı-Çerkezköy ihale işlemlerini yapıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ndeki demir yolu hattı gündemde.