Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) evsahipliğinde düzenlenen Ortak Paylaşım Forumu’nda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye’nin pandemi sonrası en çabuk toparlanan, istihdamı en çok artıran, büyümesi devam eden bir ülke olduğunu belirtti. Pandemi sonrasında dünyada yaşanan küresel sorunlar, Ukrayna savaşının yarattığı riskler, artan enerji ve gıda fiyatları, yüksek enflasyonun getirdiği ekonomik maliyet bulunduğunu kaydeden Bilgin, sosyal devlet olarak bu ekonomik maliyetin çalışanlar, emekçiler üzerinde yansımasını önlemek, tahribatını ortadan kaldırmak zorunda olduklarını ifade etti. Bilgin, hem devlet hem de özel sektörün toplu iş sözleşmesi süreçleri ve asgari ücret ile bir anlamda emekçiler lehine gelir transferi yapmaya çalıştıklarını söyledi. Bu yıl asgari ücrete ocakta yüzde 50, temmuzda yüzde 30 artış yapıldığını kaydeden Bilgin, aralık ayında da “enflasyonun emekçiler üzerindeki tahribatını ortadan kaldıracak bir düzenleme yapacaklarını” ifade etti.
Bakan Bilgin, forumda moderatör olarak görev yapan Didem Arslan Yılmaz’ın asgari ücretle ilgili 10 bin lira şeklinde dile getirilen rakamlara ilişkin sorusu üzerine, “Bunu söyleyenler sürecin nasıl gerçekleştiğini bilmiyorlar” dedi.
Bilgin, geçen yıl Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı öncesi yapılan ankette işçilerin çok yüksek asgari ücret yerine işletmelerin ödeyeceği bir asgari ücret istediklerini savundu. Bilgin, “Ben de bireysel olarak asgari ücret 20 bin 25 bin lira olsun diyebilirim. Ama bunun gerçekçi olması lazım” diye konuştu.
Bazı kurumların açlık sınırını 5, 6, 7 bin lira, yoksulluk sınırını 20 – 22 bin lira olarak ilan ettiklerini kaydeden Bilgin, bunların bilimsel gerçeklikten uzak olduğunu savundu.
“EYT ÇALIŞMASINDA SONA YAKLAŞTIK”
Vedat Bilgin, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesinin kapsamlı, bütün sorunları aşmaya yönelik bir düzenleme olacağını söyledi. Bilgin, “Sonuna yaklaştık. Tahmin ediyorum aralık ayının başında tamamlanacak. Detaylı bir çalışma olacak. Bir sürü insan var, her birinin durumunu inceliyoruz. Bireysel sorunları da ele alıyoruz. Çalışanların geleceği ile ilgili endişeleri ortadan kaldıracak düzenleme olacak.”
Çalışma hayatında sosyal barışı, üçlü diyaloğu önemsediklerini kaydeden Bilgin, sözleşmeli işçiler ve EYT’nin bunlar arasında yer aldığını belirtti. Emeklinin endişelerden uzak tutulması gerektiğini ifade eden Bilgin, 3600’ü de bunun için yaptıklarını ifade etti.
İŞLETMELERE BEYAZ BAYRAK
Bilgin, önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklayacakları “Beyaz bayrak” projesi ile işçisinin örgütlenmesine saygı duyan, iş sağlığı ve güvenliğini sağlayan, işini düzgün yapan işletmelere pozitif ayrımcılık yapacaklarını söyledi.
YURT DIŞINA BEYİN GÖÇÜ
Yurt dışına beyin göçünü de değerlendiren Bakan Bilgin, tüm dünyada meslek sahibi kişiler açısından bir hareketlilik yaşandığını savundu. Türkiye’den 50 yıl önce yurtdışına giden insan sayısının çok düşük olduğunu belirten Bilgin, “Yeryüzünde müthiş bir hareketlilik söz konusu. Bu hareketliliğin içinde Türkler de var. Türkiye’deki imkanları yetersiz bulup gidenler var. Türkiye’ye gelenler de var. Bu hareketlilikten endişe etmemek lazım. Ama bilimsel araştırmaya, AR-GE’ye daha fazla kaynak ayırmamız lazım. Gidenler sürekli kalmasın, dönsün istiyoruz. Dönmüyorlarsa sorun var” dedi.
“GELİR VERGİSİNDE İLK DİLİM YÜZDE 10 OLSUN”
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Özgür Burak Akkol, bu yıl asgari ücrete çok iyi zam yapıldığını, tüm çalışanların asgari ücrete kadar olan kazançlarının vergi dışı bırakıldığını, bunun muazzam bir düzenleme olduğunu söyledi. TBMM’ye sunulan torba kanun teklif ile çalışanların sosyal yardımlarının vergi dışı bırakılacağını anımsatan Akkol, bunun hem işçi hem de işveren için önemli bir düzenleme olduğunu belirtti. Bin liralık sosyal yardımın 400 lirasının vergiye gittiğini kaydeden Akkol, teklifin yasalaşmasıyla bu verginin alınmayacak olmasıyla yıllık 4800 liralık gelirin işçinin cebinde kalacağını ifade etti.
İşçi ve işveren tarafının ilk gelir vergisi diliminin yüzde 10’a düşürülmesi ve matrahın güncellenmesi konusunda beklentisi bulunduğunu belirten Akkol, bu konuyla ilgili çalışmanın en yakın zamanda Cumhurbaşkanı’na sunulmasını beklediklerini söyledi.
“KAYIT DIŞI İSTİHDAM 15 PUANA İNEBİLİR, DEVLETE 100 MİLYAR TL GELİR SAĞLAR”
Özgür Burak Akkol, kayıt dışı istihdamın sendikalı işletmeler için büyük bir risk olduğunu, vergisini zamanında ödeyen, sorumluluklarını harfiyen yerine getirenlere yük bindirdiğini, kurallara riayet eden işletmelerin cezalandırıldığını vurguladı.
Kayıt dışı istihdamın çalışanlar açısından da olumsuzlukları olduğuna işaret eden Akkol, işçilerin sosyal güvenceden yoksun kaldıkları için emekli olamadıklarını, iş sağlığı ve güvenliği riskleri ile karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi. Kayıt dışı istihdamdaki 1 puanlık artışın devletin sırtına 7 milyar lira yük bindirdiğini kaydeden Akkol, konuyla ilgili hazırladıkları rapora göre uygulanacak planla kayıt dışı istihdamın 15 puana kadar indirilebileceğini, böylece devlet bütçesine yılda 100 milyar TL’nin üzerinde katkı sağlanabileceğini söyledi. Akkol, orta vadede 4.5 milyon kayıt dışı çalışanın kayda alınmasının mümkün olduğunu belirterek, beyaz bayrak uygulaması ile pozitif ayrımcılık sağlanmasının kayıt dışılığı azaltacağını ifade etti.
Güvenceli esneklik konusunda da kapsamlı bir rapor hazırladıklarını belirten Akkol, bu yolla 1.5 milyon ilave istihdam yaratılabileceğini savundu.
İKİZ DÖNÜŞÜM
Özgür Burak Akkol, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümü “ikiz dönüşüm” olarak adlandırarak, bunu başaran ülkelerin geleceğe farklı gireceklerini söyledi.
TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay rahatsızlığı nedeniyle toplantıya katılamadı. TÜRK – İŞ Mali Sekreteri Ramazan Ağar konuşmasında yeşil dönüşüm, teknolojik dönüşüm konusuna değinirken, “Çevre mi işçi hakları mı diye bir ayrım ortaya çıkarsa kesinlikle emekten yana tercih kullanırız” dedi. Ağar, küresel ısınmaya karşı çalışma vardiyalarının daha serin saatlere alınabileceğini, işçilerin daha fazla molaya çıkartılabileceğini ifade etti.